22 Mart 2013 Cuma

Aktif yaşam..

Yıllarca çalıştık çabaladık,rehbersiz,el yordamıyla ve DURUST..bugun devlet alın size uç kuruş emeklilik maaşı!!ister geçin ister ol geber !!diyorsa ..ve ustelik geç anne baba olmuşsanız,emeklilik tamda evladınızın universite yıllarına denk geliyor.Eee nasıl olacak peki bu iş?standart olarak en kuçuldugun zaman,evladın ihtiyaçları,kendi ozlemlerinle kafa kafaya çarpışıveriyor maalesef.Bu durumda hem yılların yorgunlugunu uzerinden atmak ,hem mutlu olmak ve hemde uretken olup aktif olarak hayatın içinde yol almak gerekiyor..
Kendi hakkımız olan hayatı yaşarken ,yeni yetişen bir agacı besleyip buyutmek gozetmek..Azalan gucunu son bir kez sınama zamanı bu zamanlar..Hayattan keyf almayı bilirken ,sorumlulukları goz ardı etmedigimiz olgun yıllarımız,pasif degil aktif emeklilik..Bir yere çakılıp ,sokaktan geçenleri saymak ,paslanmak,gunluk sıg uretmeyen ,tuketen sohbetler ruhuma uygun degil,boyle oldugum içinde kendime bir aferin !!diyorum.
Hayatı ,gunahıyla sevabıyla,ama severek ,cesur ,olgun,çalışkan ve ogrenerek geçirmek benim yaşam felsefem..
Şu yaşımda cesareti,degişimi tekrar denedigim için çok mutluyum..

13 Mart 2013 Çarşamba

Ayna..

Aynalar ....bir zamanlar ,guzelligimden emin,şoyle bir goz atıverdigim...şimdi neden sıkılıyorum aynalarda bakarken yuzume?Zaman denilen cadı ne vakit sızdı ,,vucuduma benim?o kadar krem ,yuzme,spor,guzellik enstitusu,doktugum onca para ,neden biraz olsun gençligimi  getirmiyor bana?Çogu kadın için hayal bile edilmeyecek ,imrenilen bir hayatım var çok şukur.....Her zaman şanslıydım,varlıklı ,kalburustu bir ailede dogdum,şımartıldım.....bukleli kumral saçlarım daima okşandı,bembeyaz ,sabun kokulu çarşaflarda uyudum...bahçeli evimizin ,korunaklı dunyasında ,diledigimce koştum,oynadım.....terlememe bile izin verilmedi,havlular kondu akça pakça bedenime.....Annem,o guzel ve sakin kadın....bir kez olsun bagırmadı ,babam ,kereste tuccarı dag misali babam,iş donuşu sıcak yaz akşamustleri,sımsıkı sarıldı guzel kızına.....Guzel denmesi degil de .....guzelligimin hiç vurgulanmaması şaşırttı beni daima......okudugum kolejde en guzel kızlardan biri bendim ,belki de en guzeli....universite okumayı duşunmedimmi?fırsat bile bulamadım duşunmeye.....Ah o çevremdeki yakışıklı delikanlılar......oyle dondurdumki başlarını......zengini ,fakiri ,agzı açık ,izlerdi  ,şoyle bir çıktımmı kordona.......zamanın modası mini etekler nasıl da yakışırdı duzgun bacaklarıma.....Goguslerimin iriligi çok hoşuma gitmese de ,bedenimi ,daha arzulanır kıldıgının farkında olmak ,rahatlattı beni daima........Kaç kişinin hayatı benimki kadar gosterişli bir guzellik arz eder?zenginlik,akıllı çocuklar,sevecen ve aşık bir eş......Toplumun ,kaymak tabakası ile geçirilen şaşaalı davetler,en kaliteli parfumler,markalı kıyafetler,yazlık ,kışlık evler,denizin en mavisinde saatlerce yuzmeler......kışın en gorkemli yaşandıgı karlı daglarda kayak ,sıcak şarap,hesap kitap duşunmeden geçen geçen gunler.......Eş sayesinde ,erişilen siyasi bir eş rolu......kırmızı plakalı mercedeslerin forsu..........hepsine çok yakıştım hepsine!!!!bulundugum konumda ,guzelligim,zekam,şen şakrak oluşum,gorgum,daima ,farklı kıldı beni.....Oyle koyden ,kasabadan ,gelme ,siyaset adamlarının,elini ,kolunu nereye koyacagını bilemeyen ,şaşkın karıları ,karşısında ,ezici bir ustunluge sahip oldum daima.....Erkekler ,davetkar bakışlarını açıkca hissettirdiler şuh kadınlıgıma...ama asla sadakatsizlik yapmadım,hep sadık kaldım eşime.....O yogun cinsellik içeren ,iltifatları,bakışları ,gulerek ve kendimden memnun olarak karşılamayı tercih ettim....Aslında ,o kadar gençtim ki evlendigimde.......cinselligi sadece eşimle yaşananlar sandım uzun yıllar.....evlilikte mutlulugun,yatak odasından geçtiginin farkına varamadım.....eşim de ben de çocuktuk henuz  ve yatak odamızda hep çocuk kaldı ,gelişmedi buyumedi.....Nerden aklıma geliyor şimdi bu yaşta bunlar?çunki yalnız kaldım......bir anda çıkıverdi hayatımdan evlilik.....bana ise yaslı dul rolu oynamak duştu en olgun guzellik çagımda.....

5 Mart 2013 Salı

Bir adamın kuçuk hikayesi 1

Tek çocuktu .Huysuz ve titiz anası ile geçti butun omru taa olene dek..babası yıllar once anasını boşamış,o daha ufacık bir çocuk iken ,ikinci evliligini yapmış ve çoluk çocuga karışmıştı...akrabaların yardımı ile anca ortaokulu bitirmiş ve evi geçindirmek için bir manifaturacı dukkanına çırak verilmiş ki veriliş o veriliş ....Anasının o yaşta sırtına giydirdigi ceketi ve kravatı ,arada degişsede olene dek sırtından hiç çıkmadı.Halide teyze bir daha hiç evlenmedi,oysa akça pakça guzelce bir kadındı,dedikodu ve herkesi çekiştirmekle geçirdi butun omrunu..Yok efendim,ayşe hanım ,misafirlikte su ikram ederken bardak altına dantel ortu koymamış!!!sabiha hanımların misafire verecek dogru durust bir guzel terlikleri yokmuş,kim evlenmiş kim kaçmış ,kim ayılmış kim bayılmış.Omru hep başka aileleri gozleyerek ,burun kıvırarak ve ogluna saplantılı bir tutku ile baglı olarak geçti,gitti..Oglu ise gunduzleri kadınlara etekliklik,bluzluk ,dantel ,kumaşları begendirmeye çalıştı durdu.
Hayatta iki keyfi oldu sadece,biri turk sanat muzigi cemiyetinde haftada iki gun şarkı soylemek,digeri ise iki kadeh atıp sigarasını tutturmek...Her gece anasının yalnızlıgı ile dolu o eve gitti ve her ikisi de kendi yalnızlıklarında esir ,kendi renksiz duşlerinde uyudular....yıllar sonra ,anasının da onayını alarak yaptıgı evlilik bir yıl bile dolmadan boşanmayla sona erdi!!gelin hanım bu dırdırcı kayınvalide ile aynı evde oturmaktan hiç hoşlanmamış olsa gerek...Yine anası,yine kumaş topları,yine yalnızlık...eprimiş koltuklu evlerinde ,anası ,ile geçirilen sessiz yıllar..Babasından pek soz etmezdi,kırk yılda bir ,bayramlarda el opmeye gittigini bilirdik babası uvey anası ,kardeşleri ,mutluydular ,ona uzak bir akraba gibi davranırlar ,çok oturmasından tedirgin olup bir an once gitmesini beklerlerdi.
Kumaşcı dukkanında onu gorup begenen ,kız kurusu geçkince asabi bir ogretmen ile yaptı ikinci evliligini...
maalesef bu gelin de ,anasının herşeye kulp takan mızmız halinden çabuk usandı,altı ay sonra sessizce boşandılar.
Bıkmış usanmıştı artık,kumaşcıdan,anasından bu kuçuk kasabadan...anasının gozyaşlarına aldırmadan çekti gitti İstanbula...Bu kez kumaş fabrikalarının birinde muhasebe tutmaya başladı ,kazancı zaten azdı,yarısını anasına yollayıp,aksaraydaki  fakir ucuz bekar otellerinde yıllarca bir başına yaşadı.
Aynı paltoyu yıllarca sırtından çıkarmadı,çorabını gomlegini lavaboda eliyle yıkadı kuruttu sabaha tekrar giydi.
Anasın dan uzak olmanın getirdigi ozgurluk duygusu ,fakirlige dahi degiyordu bunu anladı.