27 Şubat 2013 Çarşamba

Dunya evi.

Gunumuzde  kuçuk gorulen ,gereksiz bulunan ,ozgurlugu kısıtladıgı duşunulen kurum.Allaha şukrediyorum ki,bizler yaşımız geregi ,60 lı ,70 li,yılları yaşadık ve gorduk.
İnsanların mutlulugu evlerinde aradıgı yıllardı onlar...gorucu usulu yapılan evliliklere ,şimdi ki gibi ocu gozuyle bakılmaz ve hatta tavsiye edilirdi..Elbet taraflar birbirlerini gorur ,konuşup sohbet ederlerdi,belki gizli saklı bir el tutma,kuçuk kaçamak opucukler  alınır verilirdi..Adamların adam gibi ..kadınların kadın gibi oldugu yıllardı onlar..
 Kimse sorumluluk almaktan kaçınmazdı,çalışmaktan ,sevmekten  korkmazdı kimse.Verilen sozler olmek pahasına tutulur,kimse kimseye yuk sayılmazdı...Bireyci ve rekabetçi olmak ayıplanır ve kınanırdı.....orta halli bir hayat ,ufacık tek katlı evlerde sıcacık yanan sobalar,çekinmeden gece gunduz kapıları çalınan komşular,çıglık çıglıga sevinçle sokakta oynayan çocukların oldugu yıllar...Masumiyet yılları..azla yetinmenin erdem sayıldıgı mutevazi sofralar.Elde avuçta,gonulde ,ne varsa ,hesap kitap yapılmadan paylaşılan yıllar..Kız erkek arkadaşlıgı aşk yokmuydu peki?vardı tabii vardı..
Hemde oyle bir yigitçe ve centilmence yaşanırdı ki,bugunun gençligi eski turk filmlerini izleyip biraz olsun anlıyabilir belki.
Kotuluk ,kotuler yokmuydu peki?her zaman vardı negatif ,parazit insanlar...ama hemen dışlanırlar ,yalnız bırakılırlardı vicdanlarıyla başbaşa bırakılarak.
Çogu da pişman olur ,gelir ozur diler ve kardeşce bagra basılırdı ,hem de yaptıkları yuzune vurulmadan.Başka zamanlardı onlar,bizim çocukluk ve gençlik zamanlarımızdı..O guzel degerlerle buyudugumuz için çok mutluyum.Eşit olunmasa da keskin degildi zengin fakir ayrımı.Hatta zenginler dahi gosterişci degil  ,birer arabulucu ,yol gosterici ,yardımsever insanlardı.
Paradan soz etmek ayıplanırdı.
Peki mutsuzmuydu o insanlar?gorucu usulu evlilikler nasıl suruyordu bir omur boyu?antidepresanlar,yaşam koçları ,evlilik danışmanları da yoktu ustelik.
Maaşallah çok buyuk çogunluk gayet de huzurluydu..Kabullenme ,rıza gosterme,vardı...Kusur bulma,arayışa yonelme ,anlayışsızlık yoktu..(ya da çok azdı)peki neden azdık biz insanlar bugun?neden bu kadar huzursuz ve yalnızız ?neden bu kadar çok tuketiyoruz?
Bu yazıyı yazan ,kadın  ...kendine gore hatasıyla ,sevabıyla bugunlere geldi.
Hepimiz gibi...peki ne anladı hayattan derseniz?..herşeyin geçici oldugunu,duşuncelerden ,bedenden,duygudan oluşan geçici bir sureligine bu dunya evinde misafir oldugunu anladı.
Paylaşmayı ,sevmeyi,vermeyi,almayı ,saygı duymayı ,ayıplamamayı,kuçuk gormemeyi.deger vermeyi ,anladı çok şukur..Kısacık bir sureligine ,var oldugumuz bu muhteşem gezegende,İLAHİ YARADAN a şukretmeyi ,kimseyi degiştirmeden sevme geregini anladı.
Olanla yetinmeyi ogrendi,olana deger vermeyi anladı.Evladın verilmiş bir armagan oldugunu bildi ,şukran duydu.Dunya da o da kendine bir ev kurdu ...sevinçlerle ,acılarla ,yanlışlarla,dogruya yurudu.VARDIR BİR KERAMET YA HU....

13 Şubat 2013 Çarşamba

Sen.....Ben .......Biz.....

Evlilikler de ,her şey ,gibi hastalanır....soguk algınlıgı ile başlar .......Allah korusun ,kansere kadar gider....İlk başlarda  ki,umutlar,sevinçler,birbirinden keyif almalar,gun içinde sık sık sarılmalar,tatlı sozlerle gonul almalar,başbaşa kalmak için fırsat yaratmalar,sadece,onun için (deger hissi)giyinip kuşanmalar,tatlılıgından hoşnut ,aynaya çapkın bir bakış atmalar.......O çok ozel ve iki kişilik  sevginin kıymeti  ,SOLMAYA,GOLGELENMEYE  ,hastalanmaya ,başladıkça ,daha çok meşgul etmeye başlar kişiyi....NEDİR yolunda gitmeyen?açmıyız ,açıkmıyız?işsizmiyiz?..........Hayır !!.....oyleyse nedir bizi uzen,duşunduren,sessizce kızdıran?.......Bir kagıt ,kalem alır başlarız sıralamaya...
1..Onu hala seviyormuyum?
2..Ona deger veriyormuyum?
3..Ona guveniyormuyum?
4..Onunla vakit geçirmek ,sohbet etmeye zaman ayırıyormuyum?
5..İlişkimiz anlamlı mı?
6..İlişkimizi ,canlı tutuyormuyuz?
7..İlişkimizi ve kendimizi geliştirmek için ne yapıyoruz?
8..Hayata bakışımız ,hedeflerimiz  ,amacımız ne?
9..Birbirimizi  gerçekten dinleyip ,sorunlarımıza birlikte ,aynı ciddiyetle egiliyormuyuz?
10...Sorunlardan kaçıyormuyuz?....erteliyormuyuz?
11..Gerçekten konuşuyormuyuz?
12..Yoksa ,aman olay çıkmasın,aman yarın konuşuruz....diye diye sessiz kızgınlıgımıza ve ofkemize izinmi veriyoruz?
13..Neden korkuyoruz?neden endişeliyiz?neden yabancılaşma duygusu içindeyiz?
14..Bu birliktelik bana keyif ,huzur ,mutluluk ve doyum hissi veriyormu?
15..Ortak ve hayati kararlarda ,goruş farklılıklarımız varmı?....VARSA ....iki tarafı da hoşnut kılacak ,çozumler ,uretiyormuyuz?
Butun bu sorulara verecek ,cevaplarımız iyi ve artı yondeyse ,ne mutlu bizlere...YOKK !!!!eger bu soruların çogu olumsuz ise ?tehlike çanları çalıyor demektir.....EVLİLİK OLUMSUZ YONDE ALARM VERMEYE BAŞLADIYSA EGER......Durup çok ciddi olarak duşunmeliyiz.....çunki ertelemek,gormezden gelmek ,sorunları daha da içinden çıkılmaz hale getirir ki,bu olumsuz gidiş ,sadece iki bireyi degil,çocukları ve onların duygusal hayatlarını da yıkıcı ve geri donuşsuz bir  seçime zorlar......Aile olmak ,Sen,ben ,kısır çekişmeler ,egolar,sabit fikirlilik ,dedigim dediklik,haksızlık KALDIRMAZ...... Once ,şunu iyice anlamalıyız.....HAYAT...NE GEÇMİŞ tir......NE de GELECEK.......hayat      .......İÇİNDE BULUNDUGUMUZ ŞİMDİ ile ilgilenir......eger şu anda mutlu degilsek,içsel kızgınlıklar,korkular,kaygılar içindeysek.......ve bu olumsuz duyguları besliyorsak........YARIN !!!!hiç bir şeyi DEGİŞTİRMEYECEK!!!!Zengin olmak,para biriktirmek,maddi kazanç ,....bugun doyumlu isek degerlidir......bugun BİZ MUTLUMUYUZ?.....eger degilsek ,bu duygular içinde gunu geçiştirmek ,bize HİÇ BİR FAYDA SAGLAMAZ......BİZ ne istiyoruz?......Biz   KENDİMİZİN FARKINDAMIYIZ?......yoksa çalışan ,yemek yiyen ,robotlara mı donuştuk?............İnsanlar ilişkilerde ,kotu insanlara donuşmezler,sadece farkındalıklarını yitirirler.........En acı kayıp budur işte.....FARKINDA OLMAMAK......ve maalesef ne kadar kaçarsak kaçalım ,hayat bizi eninde sonunda,BİR SEÇİME ZORLAR.....onemli olan konuşmak,anlamak,yargılamamak,suçlamamak.......ve saglıksız ilişki için çaba gostermek....(sevgi adına)...AMMA!!!!eger her turlu çabaya ragmen ,yurumuyorsa,en saglıklı ve insani biçimde evliligi sonlandırmak......ZAMAN şimdidir......şu an dır......ve çok degerlidir......Lutfen, sorunları ertelemeyelim......Kimse ,kimseye mecbur degildir.......kimse tek başına degersiz degildir......herkesin farklı yetenekleri vardır.....Butun mesele ,kaybetmeden  GERÇEGİ fark etmek......Hasta evlilige gereken ozeni ,bugun ve HEMEN!!!gostermek......Her iki tarafda gerçek farkındalık var ise ,sevgi suruyorsa ,mutlaka bir çozum bulunur......bu çozumu ,sadece iki kişi bulacaktır.......yeter ki geç kalınmasın......en kotu karar dahi kararsızlıktan iyidir.......VARMISINIZ BİZ HAKKINDA DUŞUNMEYE,BİZ OLARAK DAVRANMAYA?..........gerçek sorumlulugu anlamaya varmısınız?.....herşeyin ...................SEBEB ve SONUÇ ilişkisi oldugunu anlamaya varmısınız?

12 Şubat 2013 Salı

Yeniden dogmak....

Dunyaya adım attık....adımızın yaratılmış en şerefli  varlık ,oldugunun ne biz farkındaydık,...ne de ailemiz.....Turlu ,çeşitli aileler içinde oluştu ilk ,kendimizi bilişimiz......ne ogretildiyse onları huy edindik.....bize ,nasıl davranılıyorsa ,oyle davranır olduk.....O davranış kalıpları içinde ,koşar oynarken ,çalışırken,okurken,severken...... arkadaş edindik.......evlendik......bekar kaldık......evlat sahibi olmakla onurlandırıldık.......ya da çocuk istemedik,isteyemedik.......Buyuk bir çogunluga sorsak bugun?Siz kimsiniz?..........neden bu dunyaya gonderildiniz?..........amacınız ne?........hedefiniz varmı?........içsel ,oz  ,hedefleriniz hakkında duşunuyormusunuz?..........birey nedir?.......mutluluk nedir?.....korkularınız ,ofkeleriniz,endişeleriniz,acılarınız nelerdir? nereden kaynaklanıyor acaba bu olumsuz duygularımız?.......Seviyormusunuz?.......yoksa ,sever gibi mi yapıyorsunuz?dostları?arkadaşları?aileyi?eşimizi,çocuklarımızı?.........Hayatı ,çiçekleri, gokyuzunu,dagları,agaçları denizleri,kuşları ,atları,ordekleri ,dogayı ,HAYAT I  seviyormusunuz?.........sakın yahu!!!!ayın sonunu zor getiriyoruz ,bunları duşunecek halimizmi var demeyin kardeşlerim.......Yaptıgımız en buyuk yanlış,bize ogretilenleri  ,dogrumu ?yanlışmı ?...diye hiç sorgulamamak.......Bugunu ,dun ile anlamaya çalışmak......biz şoyle acılar çektik ,boyle sıkıntı içinde buyuduk ,diyerek.....hiç farkında olmadan ,surekli artık var olmayan ,geçmişin ,acılarını ,uzuntulerini, TAZE tutmak...... ve ya ,surekli ,gelecek gunlerin hayali ,umudu içinde yaşayarak ,.....ya gerçekleşmezse kaygıları içinde duşuncelere bogulmak.........
BEN NEYİM?......NASIL ANILMAK İSTİYORUM?.....YETENEKLERİM NELER?....Diye duşunecegimize,oturup şarkı turku dinliyoruz,dizi izliyoruz ........oysa ,her ilçede ,her semtte ,bedava kitap alacagımız halk kutuphaneleri mevcut.......Allahaşkına ,kendimizi geliştirmek için ne yapıyoruz?......OKUMUYORUZ,DUŞUNMUYORUZ......SPOR YAPMIYORUZ......BİR HOBİMİZ YOK......BİR SİVİL TOPLUM KURULUŞUNDA GOREV ALMIYORUZ..........bugun ve şimdinin ,farkında bile degiliz.........her yeni gunun ,yepyeni bir armagan oldugunun şukru içinde degiliz.......Degişmeyi ,daha guzel daha ,faydalı,daha insan olmayı neden hiç aklımıza getirmiyoruz kardeşlerim?.........Biz ....eskimiş ,geçerliligi ,kalmamış goruşlere.......EL ALEM NE DER ? ...diyecegimize...SANA NE!!!!!demeyi ,cesaretle,ne vakit becerecegiz?.........butun kotu huylarımızın yerine ,guzel alışkanlıkları  ne zaman koyacagız........Kimseyi yargılamadan,suçlamadan.....hiç bir insana en ufak baskı yapmadan,..kendi guzel sozlerimiz ve davranışlarımızla ne zaman ornek olacagız?.......DEGİŞİN.....DONUŞUN.......ANLAYIN......YENİDEN DOGUN........TALEP EDİN......KENDİNİZE DEGER VERİN......KENDİNİZİ ODULLENDİRİN.......SADECE KENDİNİZE AİT ZAMANLARINIZ OLSUN...NE YAPIYORSANIZ?......ONU EN İYİ ŞEKİLDE YAPIN......KİBİRİ ,GURURU,YALANI ,DOLANI ,HAKSIZLIGI,...........SEVGİNİN   EŞSİZ ,BENZERSİZ  BAGIŞLAYICILIGI İLE BIRAKIN............SEVDİKLERİNİZE SIK SIK VE HERGUN DOKUNUN,KUCAKLAYIN SARILIN,GUZEL KELİMELER SOYLEYİN......SAMİMİ OLUN..................YEPYENİ BİR .........SİZ ....OLUN.........YENİDEN DOGUN..........ya da eski halinizden çok memnunsanız !!!!aynennn oyle devam edin.....SEÇİM SİZİN........

10 Şubat 2013 Pazar

SADELEŞMEK......

Gunlerdir atıyorum!!!!evimizde bulunan ,geçmişe ait ne kadar ıvır zıvır,eşya ,kıyafet,plastik çiçek,kırık vazo,eskimiş yorgan!!!!!!ne varsa kapının onune yıgıyorum.....Yaşlı bir karı koca çift ,hergun gelip bu yukleri sevinçle !!1ve teşekkur ederek alıyorlar.....Bizde onlara teşekkur ediyoruz,bizi yuklerimizden kurtardıkları için.....belki benim işime yaramayan soba ,onun işine yarar?...ya da ,kullanmadıgım ama iyi çalışan utu ,ona bir fayda saglar.....Verdikçe ,gozden çıkardıkça,arındıgımızı,sadeleştigimizi,hissediyoruz eşimle......Meger ne kadar gereksiz bir enerjiyle ,tıkış tıkış doluymuş odalar......sadece çok ozel olan uç ,beş şeyin dışında,ne varsa verdik sanıyorum....(yok !!yok bu kalsın!!!dediklerimiz mevcut hala....)NE  kadar gereksiz ,şeylerle dolu evlerimiz,dolaplarımız farkındamısınız?tabak ,çanak yıgınları!!!!!sanki o kadar çok misafir geliyormuş gibi yıgılı!!!!!.......hiç kullanılmamış ortuler..........eşantiyon bardaklar!!!!!!hey allahım !!!!!çop evlere donmuşuz de haberimiz yokmuş.......Giderek daha çok sadeleşmek istiyorum......ne kadar az eşya ....o kadar huzur kardeşim!!!!desenli ,renkli halı ,kilim ,koltuk ,artık ustume ustume geliyor resmen!!!!!Duz ,pastel ,yormayan renklere yurumek istiyor ruhum......yalın olanda gozlerimi dinlerdirmek.......Tavandan asılan avizelere elveda!!!!!hep ılık koşe aydınlatmaları.......Herkese tavsiye ederim........Birinci oncelik.......O SOGUK MORG IŞIGI VEREN ,İNSANIN İÇİNİ UŞUTEN ,FLOROSAN LAMBALARDAN KURTULUN!!!!!!!!en azından ,sarı sıcak renkli olanı kullanın derim......Haydi sadelige.......(once dışımız ,sonra içimiz sadeleşsin,eminim herşey daha guzel olacak...)

ŞİMDİ nin GUCU....

Eckhart tolle ,nin yazdıgı ,muhteşem bir kitap.....satırların altını çize çize ve yavaş yavaş okunmalı....Neden bir turlu huzuru bulamadıgımız hakkında çok onemli bilgiler sunuyor bizlere ustad....anlattıkları ,islam,dan hiristiyanlıktan ,budizm felsefesinden ,mevlana dan,sufilerden,pek çok ornekler vererek ,BUTUN E ,İŞARET EDİYOR....her bir zerrenin ,bir çakıl taşının dahi sahip oldugu o ortak  bilinç den soz ediyor...Her birimizde mevcut olan OZ  den  ,nasıl uzaklaştıgımızı anlatıyor ....Surekli olarak geçmişi duşunup uzuldugumuzu....gelecegi duşunerek ,kaygılandıgımızı.......oysa TEK gerçegin  ŞİMDİ .....İÇİNDE BULUNDUGUMUZ  AN ....oldugunu  ve şimdi de kalırsak ,hiç bir sorunumuzun kalmayacagını,her anı sevgiyle kucaklayacagımızı,degerini bilecegimizi......nefes aldıgımız her bir şimdi için ,sevinçle şukran duyacagımızı ,gostermeye çalışıyor bize....ŞİMDİ ben size ,yazarın en onemli sorusunu soruyorum....ŞİMDİ  ,SADECE ŞU AN NE SORUNUNUZ VAR?...okumanızı oneriyorum arkadaşlar......aşk olsun.....

7 Şubat 2013 Perşembe

Evlilik ...

Erkekler için evlilik ,bir tur odul verme,kadının başına ,kimselerin koymadıgı o buyulu ,nikah tacını koymasıyla başlıyor....en egitimlimiz bile sevdigimiz erkegin evlilik teklif edecegi gunu  ,buyuk bir sabırla bekleriz nedense...Nerdeyse ,en çok sevilmenin,tam karşılıgıdır evlilik teklifi....Bak !!!etrafda bunca kadın varken!!!ben seni seçiyorum!!!degerini bil  !!!tavrı hakimdir,en duygulu erkekte dahi....Şimdi ,burada erkeklerin gunahını almıyayım.....bazı ,kadınlar sırf çıkar ugruna ,bir erkegin aklını çelebilir....KIZMAYIN HEMEN!!!biz kadınlar ,dogamız geregi,çok daha detaylı duşunen,olasılık hesapları yapan,oyuncu ve fetbaz varlıklarız....İşte ,tam da bu yuzden,aslında kendi tezgahladımız aşk oyununda ,evlilik teklifi aldıgımız o an....hepimiz çok şaşırmış!!!hiç beklemiyormuş gibi!!!davranırız.....Zavallı erkek ,avlanmak için çıktıgı bu seruvende ,av a donuşmuştur de ,ruhu bile duymamıştır!! .....Gelelim evlilige......bir kere evlilik ,ne bir oduldur.....ne de erkek bir avcı....ne kadın av.....ne erkek av.....Evlilik ,hayat yolunu birlikte yurumeye karar vermektir ,her iki taraf için de....ve .aynı zamanda evlenme ,resmi bir kuruma ,gonullu olarak imza atmaktır....Her imza bir sorumluluk gerektirdigi için.........kendi içinde ,gonullu bir kısıtlanmayı da beraberinde getirir....Nedir bunlar? sadakat,baglılık,guven,deger verme,iyi gunde kotu gunde birbirine el verme.....Gunumuz gençleri tarafından ,demode bir kurum olarak goruldugune bakmayın siz.....aslında gençler sorumluluk almaktan,soz verip arkasında durmaktan korkuyorlar daha çok....Evliligin aşk ,merkezli olması muhteşem ve çok ozel kılar  ,mutlaka,birlikteliligi....fakat,pek azımız ,aşk sarhoşlugu geçtikten sonra.....Aynı insanı sevmeye devam ederiz....işin en acıklı kısmı işte tam burasıdır......
Çunki AŞK dan ,sonra sevgiye donuşen duygular. bizlere çok farklı bir bakış ve sorumluluk yukler.....Rutin e ragmen.....yaşlanmasına ,kilo almasına ragmen .....sevmek.......dışını degil ,içini ,ozunu sevmek.....Aşk ın,bir suresi oldugunu ,bir tutkal vazifesi gordugunu ,ne kadar  çabuk geçecegini  anlamak.....hayal kırıklıgı  yaratsa da, aslolanın SEVGİ oldugunu bilmek  rahatlatır bizleri.....kimisi de ,aşk dan sonra gelen asıl gerçege,sevgiye dayanamaz ve kaçıverir evlilikten.....Kaçanların çogu ,mutsuz oldugu için degil.......hep o aşk hali içinde bir masalda yaşayacagı yanılgısı ile kaçar maalesef.
Evlilik ,gerçekten ustunde ,duşunerek ,temel degerlerde anlaşarak, ve iyi gun nedir ?kotu gun nedir?iyice sorgulanarak verilmesi gereken çok çok onemli bir karar....Zaman içinde ,birlikte gelişememekten,kişisel ozgurluge sahip olamamaktan,hobi eksikliginden,anlayışsız ,suçlayıcı,yargılayıcı  olmaktan dolayı yıpranabilir evliligimiz......İşte orada ,kotu gun için verdigimiz soz aklımıza gelmeli ve ona gore davranmalıyız.....Bu yaşta bir evliligi ,başlatan en onemli etkenin aşk oldugunu kabul ediyorum.....ama ,surdurmenin....yolunun..........birliktelige veya evlilige anlam katmaktan geçtigini çok iyi biliyorum......ne diyelim,onlar ermiş muradına ,biz çıkalım kerevetine!!!!

5 Şubat 2013 Salı

Yakınlarımızı kaybetmek....

Korkularımdan biri de buydu...aslında bu  korku tum insanlıgın ortak korkularından biri ,belki en onemlisi.Farkındalıgımı arttırma konusunda araştırma yaparak,okuyarak ,yol almaya çalışan bir insan olarak....Aslında kaybetme diye birşeyin olmadıgı  ,sadece fiziki bedenin ,boyut degiştirerek ,ulvi halimize dondugunu anlamaya başlıyorum....geldigimiz yere donuş,bizleri korkutmaktan ziyade sevindirmeli diye duşunuyorum...İşin tuhaf kısmı kendi olumumden degil de ,sevdiklerimin olumunden korkuyorum...Bu da hala ego duvarını aşamadıgımın bir kanıtı....MEVLANA.....hazretleri ,olum gununu dugun gunune benzetmiş,ve herkesin sevinmesini istemişti.....sevgiliyle buluşmaya giden bir varlıga uzulmek niye ?diye sormuştu ....Dunyevi halimize o kadar bagımlıyız ki.....evimiz,eşimiz,çocugumuz,işimiz,sevdiklerimizin,bizlere geçici bir sureligine emanet edildigini.......en onemlisi kendi varlıgımızın dahi emanet oldugu.....Gunu gelince emaneti sahibine geri vermemiz gerçegini......bir turlu kabullenmek istemiyoruz.....Bir sureligine misafir oldugumuz ,dunya denilen bu gezegende ,sonsuza dek kalmayı arzu ediyoruz belki de?Oysa kaybetmekten bu kadar çok    korktugumuz........kendimize........sevdiklerimize ........Ozen gosterme,saygı ,sevgi ,hurmet  gosterme de  ne kadar da    dikkatsiz  davranıyoruz.....Hangimiz,kızımıza,oglumuza ,eşimize ,annemize,babamıza ..dostlarımıza......sanki onları son kez goruyormuş gibi ,saf bir sevgiyle davranıyoruz? onları uzmemek ,anlamak,hak vermek ,varlıklarına sonsuz bir şukran duymak konusunda ne denli hassas davranıyoruz?.................
Sevdiklerimizin ne kadar farkındayız ???hangi birimiz,..........tv  leri kapatıp ,guzel hafif bir muzik koyup,onlarla oyunlar oynuyoruz?içtenlikle ve buyuk bir dikkatle birbirimizi dinliyoruz?......tatlı sohbetler ediyoruz?.....onlara sarılıyoruz?.......Sevdiklerimizi........EŞ ....ÇOCUK.....ANNE .....BABA......kategorisine koymadan.........kadın ,erkek diye cins farkı gozetmeden...............Sadece,.....İNSAN .....oldugu ve ALLAHIN  en şerefli  varlık olarak yarattıgı   ....bu  çok ozel   ,ruhları  ,ne kadar anlamaya çalışıyoruz?....Gerçek manada sevmeden........anlamadan.........saygı duymadan......takdir ederek onurlandırmadan.......deger vermeden....... NEY E  SAHİBİZ Kİ? NEYİ KAYBETMEKTEN KORKUYORUZ?.......Bu  sevgili varlıklara ve kendimize  ,hakikaten  yardımcı olmalıyız......en samimi duygularımızla ,onların kişisel kararlarına saygı duymalıyız,hayat denilen bu çok ozel deneyimde ,onlara saygı ve sevgiyle eşlik etmeliyiz.......bize bu yolculukta sevgiyle eşlik ettikleri için onlara şukran duydugumuzu her fırsatta belirtmeliyiz......Kişisel gelişmelerine olumlu yonde katkı vermeli  ve onları yollarını yurumeleri ,kendi sorumluluklarını almaları konusunda yureklendirmeliyiz.......SAF SEVGİYE NE KADAR YAKLAŞIRSAK,KORKULARIMIZDAN ARINIRIZ..........SEVGİ ,DE KAYBETME YOK ÇUNKİ.....SEVGİ ÇOGALDIKÇA .......HOŞGORU ,ANLAYIŞ, bildigimiz,bilmedigimiz pek çok olumlu duyguyla kuşatılırız.....gerçekten ,tum olumlu duygularla ,hizmet ettigimiz her ne varsa.......gunu geldigi vakit  sevgi ile sonsuz yolculuguna ugurlarız.......Bu olgunluga ve tevazuya,ulaşmak umudunu  daima yeşil tutup  ,buyutmeye çalışmak ,en buyuk amacım......

4 Şubat 2013 Pazartesi

Korkularımdan kurtulmak?

Beni en çok panige surukleyen duygumun korku oldugu  ,gerçegi ile yuzleşmeye ,çalıştıgım şu gunlerde.....İşe once en çok nelerden korktugumu listelemekle başladım...işte kişisel korku listem:
 Terkedilmek
Yakınlarımı kaybetmek
Yalnız kalmak
Yaşlılık
evet ....benim korku listebaşı ,larım bunlarmış meger.....Sonra ,ilkinden başladım,neden terk edilmekten korkuyorum?
Çunki:çocukluk çagımda terk edildim.
Bu  duyguyla ilgili kotu anılara sahibim,ama :artık çocuk degilim.....Yetişkin bir kadınım...ve kendimden artık yalnızca kendim sorumluyum...O yıllarda ki  kotu anıların ,beni hala etkilemesine izin vermem dogru degil.Zordu evet.  Ama çocuk aklım ve duygularımla , ve ALLAH ın yardımı ile o gunleri atlattım.. Terk ediliş ile ilgili bir yıgın acı duygu yaşamış olmak çok dogal...ama hala geçmiş de yaşamak,o olumsuzlugu devam ettirmek degil de nedir?... Bu terk ,kendi gerçek ailemle yaşamak zorunda kalacagım turlu zorluktan ,beni bir şekilde kurtarmıştır belki.....Meseleye bugunden geriye dogru bakarak.......Çocukluk ,gençlik ,yılları içinde.......nasıl ayakta kaldıgımı duşundugum zaman...BENİ OLDURMEYEN ŞEY ,GUÇLENDİRİR.....diyorum......Samimi yapım,içtenligim,dogal oluşum,kendimi ifade ederken ki  gerçekçi tavrım,ogrenme merakım,iyi bir kitap okuyucusu oluşum,TANRI inancım,mizah yetenegim,kendimle ve kusurlarımla dalga geçişlerim, cesaretim,degişimden korkmayışım,aşk a olan inancım,sevgiye olan sonsuz baglılıgım,fedakar kişiligim,iyimserligim,kotuluge prim vermeyişim,hatalarımdan ders alma bilincim, her şerde bir hayır vardır bakışım...........Sayesinde,kendi kişisel tarihimde yol aldıgımı ........sevildigimi,deger verildigimi,guvenildigimi  ve pek çok degerli  yaşamsal armaganla odullendirildigimi  anladım.....Bilgisizlikten,dogru rehberlerle karşılaşmamış olmaktan dolayı yanlışlarım ve hatalarım oldu ,bu yolculukta...Fakat ,her yanlışın her musibetin,benim iyiligime ,benim gelişimime bir katkı sundugunu  fark ettikten  sonra......geçmişimle, barışmayı ,onu geçmişte bırakmayı başardım....Bugun ve şu yaşımda .....artık terk edilmekten korkmuyorum,terk edilişe neden olan sebebler ustunde duşunup ,kendi kusurlarım hakkında tarafsız ve suçlamadan duşunuyorum....karşı tarafın da dikkatini ,ilişki içindeki her iki tarafında eksik oldugu yonler hakkında duşunmeye  davet ediyorum....Onemli olan ,çeşitli ruhsal yorgunluklarla yanlış kararlar verip sonra pişman olmaktan ,oncelikle kendimi korumak....yola birlikte devam edilecekse eger......deger verme ,takdir etme,suçlamama,yargılamama,anlayış ,içinde olmak gerçegini anlatıyorum hem kendime her yorulan kişiye.....Eger tum çabalara ragmen :olamıyorsa ....İNSAN olarak el sıkışıp ,herkesin kendi yoluna devam etmesini ,geçirilen acı tatlı gunler için buyuk bir teşekkuru her iki kişininde hak ettigi  duşuncesini ,içselleştiriyorum.

3 Şubat 2013 Pazar

Bilmek yetermi?

Bilmek yetmez!!.....anlamak ,hiç yetmez........pek çok şeyin dogrusunu biliriz  hepimiz.....ama işimize geleni ,seçip  ,kullanır gibi yaparız...Ornegin sigaranın zararlı oldugunu biliriz!!vucudumuza verecegi hasardan haberdarız....bırakmanın hem irademiz açısından,hem saglık açısından ,bizi ,bir başka ben yapacagının farkındayız......Bilmek başka.........davranışa dokmek ve o davranışı surdurmek başka ......işte bu nokta da.....disiplin,irade,degişimi yurekten istemek ve degişimin acılı bir sureç oldugu gerçegi ,dikiliyor onumuze.Yoksun kalma hissinden korkuyoruz.......bagımlı oldugumuz her ne ise.......ondan ,gonullu olarak uzak durma hakikatinden çok korkuyoruz......yerine ne koyacagız????yerine ille birşey koymak zorundamıyız? Baglılıkmı?bagımlılıkmı?.....baglı olduklarımızla degil de.......bagımlılık geliştirdigimiz,kişiler, ve nesnelerle savaşıyoruz genelde.....İNSAN olma bulmacasını çozmek........BİREY olma sorumlulugunu ,ustlenmek......gozumuzu korkutuyor.........KİŞİ olmak ....zor bir sureç gerektirmez.......herhangi bir kişi ,yaptıgı ,hatalardan, çok da sorumlu hissetmez  kendisini....O oyledir,oyle olmuştur,napalım dır!!!!amannnn ugraşamam dır!!!!!yiyelim ,içelim eglenelim dir.....duşunmeyelim dir........dunyaya bi kere geliyoruz dur.....BİZE NE dir!!!!!OYSA........insan ve birey olmak.......insan için en zor şey olan ,KARAR vermek ve verdigi kararların sorumlulugunu ustlenmek,gerektiginde kendini kısıtlayabilmektir.BİREY OLMAK.....BİR DİSİPLİN ÇERCEVESİNDE  aklını kullanmak,ve aldıgın kararların da sorumlulugunu ustlenmektir....KİŞİLİKSİZLİK,GUNU KURTARMAK,ERDEMSİZLİK,ADAM SENDECİLİK,LAKAYTLIK,VE İŞGUZARLIK DEGİLDİR.Birey olmak.......insanın kendi olması,kendinin bilincine varması demektir.........herkes bilebilir..........ama yalnızca birey olmayı seçen kişi ,seçtiginin ne oldugunun farkına vararak ,ozu ,sozu ve davranışı  bir hale getirir.

Gitmek kolaymı?

Bazen olur....birisinden giderek ,geçmişimizden de kurtuluruz sanırız..Hatta inanırız buna...kendimizi inandırmadan ,bir başkasını inandıramayacagımızı iyi biliriz....yepyeni bir role burunmeyi seçeriz,kolaymış gibi...Eski biz den ,yepyeni ,duygular ,yepyeni davranışlar beklemeye başlarız umutsuzca....Geçmişin oyle agır bir baskısı vardır ki ,uzerimizde.....Kaçarak kendimizden........unutacagımızı  sanırız....Kimden kaçtıgımıza ,bakarak ,bizi kolayca anlıyabilir aslında ,YENİ GELEN....ammaa!!!!herkes gelene bakmayı tercih eder....kalan ,hiç umurunda degildir ...madem ki gelmiştir ona bu sevgili.....NEDEN ?geldiginin bir onemi yoktur !!!geçmişinden soz etmesin yeter!!!!!kimsenin acısıyla,derdiyle ,sıkıntısıyla ,ugraşacak hali yoktur kimsenin....Varsa yoksa ,BİR KENDİ VE GELEN YENİ SEVGİLİ vardır......Bir eski sevgiden ,kaçan da şaşkındır ,yeninin kollarında,evinde,salonunda.....Yoksa ,yagmurdan kaçarken,doluya mı tutulmuştur ?Bir turlu ,geçmişin golgelerinden kopamadıgını ,kendinden ,kaçamadıgını  ..........anlamaya başlar ,yavaş yavaş.....YENİ seçtigi kadının ,hayalinden geçirdigi ,o anlayışlı............olgun.......sakin......ona ,koşulsuz sevgi sunacak ,yar ,olacak ,kadın ,olmadıgını ,anlamak ,uzuntuyle titretir kalbini.....Zamanın,degiştigini........geç kaldıgını  ,kendini anlatmanın ,karşındakini anlamanın ,yıllar surecegini ,gozardı ettigini ......niçin akıl edemedigini sorar kendine?BEN KİMİM?....BURADA NE ARIYORUM? ....GEÇMİŞİME NEDEN BOYLESİNE KIRGINIM?........GEÇMİŞ DE YAPTIGIM ,TUM SEÇİMLERİN,HAKKINI GERÇEKTEN VERDİM Mİ?.......sorular ,sorular......içine bakmalar.......yargılardan,suçlamalardan uzak,kendini ve geçmişi anlamalar.....NE yazık !!diye mırıldanır,kendimi ancak ,BURADA, a....anlayabildim....olmam gereken yerin ,burası  olmadıgını,.....yeni bir gelecek inşaa edecek ,takatim kalmadıgını  ,bu yanlış seçimle anladım.....gitmek degilmiş zor olan.......KALMAK,mış ......hakikate ..........kaçtıgım ,bu yabancı  elde ,ulaşacakmışım meger.........kendime kattıklarım,bana katılanlar,el verenler,kırıldıklarım,sevdiklerim,huzunlerim ve sevinçlerim .......pek çok  duyguymuş beni ben yapan.....Kendimi keşfetme yolculugum........boyle bir ruya ,bir illluzyon ,yaşamama baglıymış........AŞK la aşkı ......aşk la ,maziyi ,aşk la ,vefayı,aşk la  ,sevginin degerini anlamak ne garip......meger ben ,başkasına gittigimi sanarken......kendi ruhuma dogru yol almışım....İlahi yaradana,muteşekkirim.....oyunun ardındaki hakikati  anlamama ,boylesi bir hadise ile vesile oldu....ASLINDA NE GİDİCİYİZ......NE DE KALICI....SADECE ,TEKAMUL SURECİMİZLE İLGİLİ  OYUNLAR OYNUYORUZ........bir eşik var onumuzde,ya tokezleyip hiç bir şey anlamadan ,kalakalıyoruz orada.........ya da atlayıp eşigi ,acı ile huzun ile olgunlaşıyoruz.......işte hepsi bu.