7 Aralık 2014 Pazar

Boş yuva sendromu

Çocuklarımız biz anne babaların en degerli misafirleriymiş meger..ana okuluydu ,ilkokul,orta,lise derken bir bakıyorsun universite yılları gelivermiş ,bavullar toplanmış ve başka şehirlere uçuvermiş çocuklarımız..Psikoloji dunyası bu doneme BOŞ YUVA SENDROMU  diyor.
Ozellikle biz turk kadınları evlatlarımızla olan ilişkilerimizde baglılıktan çok bagımlılık geliştirdigimiz için,bu sureci  kaygılarla endişelerle geçiriyoruz.
Tabii ki gun gelince yavrular yuvadan uçup kendi kanatları ile uçmayı ogrenecekler,bu onların saglıklı gelişimleri için bir gereklilik.
Biz anne babalar ,bu sureçte farklı ilgi alanları geliştirmek zorundayız (uzmanların onerisi bu) ben kendi adıma bu surece alıştım ,kaç yıldır başka şehirde yaşıyoruz ,ne guzel çocugumuz başının çaresine bakmayı ogrendi derken.....birde bakıyorsun universite bitmiş ve bu kez yuksek lisans için yurdışı gundeme gelmiş..
Sanırım yurtiçinde olsun da başka şehirde olsun ,demeye benzemiyor bu iş ..
ha buradayken de sık sık goremiyorsun belki ama yaşadıgı şehri ,evi ,dostlarını ,semtini tanıyorsun ..Bu yuzden için daha rahat ve alışmış durumdasın artık.
Ama yurtdışı daha farklı ..daha uzak..daha bilinmez
sanki ozlemi bile daha agır..
Sanırım ben asıl boş yuva sendromunu şimdi yaşamaya başlıyorum...huzunluyum ,ve nasıl başa çıkacagımı çok iyi bilmiyorum.
el işleriyle ugraşmayı severken şimdi hiçbişey yapmak istemiyorum.
Boyle davranarak evladımı da uzmek istemiyorum .
Bu da bir sureç ve duygusal bakarsam uzulecegim ,o yuzden kendime guç ve teselli vermekle meşgulum şu gunlerde..
Bilinmezlerin kaygıları bunlar..ama geçecek ..evladım yeni ulkesine ,yeni evine ,sokaklarına ,işine gucune alışıp BENİ MERAK ETMEYİN!!!iyiyim alıştım demeye başlayınca ,yuregime su serpilecek..Boyleymiş hayat...boyleymiş anne olmak...hep ozlemek ,merak etmek,sesini duyunca sevinivermekmiş meger...
Oh be içimi doktum rahatladım azıcık!!!hadi anneler sizlerde dokun içinizi ,boyle zamanlar paylaşarak aşılıyor ancak..

7 Kasım 2014 Cuma

insan olmak ...hiç kolay degil.adını sanını duymadıgın okullara uç beş kuruş yardım ederek gonlunu avutmak hiç degil.İnsan olmak...once en yakının olan ,anana babana ,akrabalarına el uzatmak,hatırını sormak yurekten ilgilenmek demek..Yuce gonullu bir birey olabilmek bir takım faturalar gerektirir hayatta..bazen aman o kırılır bu gucenir dememektir insan olmak..gercegi gormektir..risk almaktır..karşılık beklemeden iyilik hali içinde olmaktır.her insanın zor zamanları olur hayatta..bu zor zamanlarda kim el uzatmışsa ..o kişi hiç bir zaman unutulmaz...meger ki o el yedi kat yabancılardan istemek zorunda olmasın..şimdi herkes elini vicdanına koysun ....ve hayatta ki zor zamanlarında ...ona kimler el uzatmış duşunsun...İNSAN OLMAYI DENEYELİM ,BİR GUN HEPİMİZE LAZIM OLACAK ÇUNKİ...

8 Ağustos 2014 Cuma

İhtiyarlık yaklaşırken...

Vicdanın hasır altı edildigi.....herkesin çok meşgul oldugu!!en buyuk kaygının ,gunluk trendlere uygun yaşayıp ,yaşamama !!oldugu.....buyuk şehirlerin ,bogucu trafik,gurultu,rekabet,koşuşturması içinde......insanlıgından ,koşar adım uzaklaşan ,bizlerin,gormezden gelmeye çalıştıgımız ......ama ,hepimizi bekleyen ,acılı ,sancılı  son donem.....son durak.....İHTİYARLIK ...gerçegi......Elden ayaktan duşmuş ve bizim bakımımıza muhtaç olan analar ,babalar.
Ustelik onların yaşlılıgı ,bizlerin ,en yorgun oldugumuz yıllara denk geliyor,tam rahat edecegiz,gezip tozacagız dedigimiz emeklilik gunlerimizde ,bir yaşlı bebege şefkat ,sabır  gostermek ,sanıldıgı kadar kolay olmuyor maalesef.
Zaten kuçuk olan evlerimizde ,ona uygun bir oda,ayarlamaya çalışıyoruz,ya da salonda bir çekyata yerleştiriyoruz anamızı.  Kolay degildir yaşlı ve yatalak bir hastaya bakmak.yıpranır insan ,psikolojisi alt ust olur ....ustelik maddi olarak da kulfetli bir bakım gerektirir....Omurler uzadı ,ilaçlar çogaldı ......uzun ve saglıklı yaşamak bir yere kadar bizim kontrolumuzde,YA GERİSİ? bu yuzden ,kendi adıma otenaziye destek veriyorum,eger aklım başımda ise ama acılar içinde bir yaşlı olmaktansa uyutulmayı tercih ederim.Bu benim kendi goruşum ,boşuna dememiş buyukler insan eti agırdır diye....Otenazi  bir yaşlıyı alıp çope atmak degil,insan onuruna yakışır biçimde uyutarak sonsuzluga ugurlamak olabilir mi acaba?



23 Temmuz 2014 Çarşamba

Seçimlerimiz..

Çocuklugumun kaoslu yılları içinde hep hayallerime ve kitaplara sıgındım.Gerçegin urkutuculugunden ,kitapların dunyasına kaçarak kurtuldum hep...onceleri bir kaçış olan edebiyat dunyası ,zaman içinde bana ,kurdugum hayalleri gerçekleştirme cesaretini verdi.Hayatta en çok korktugum ve aynı zamanda en keyif aldıgım an,tum korkutuculuguna ragmen ozgurlugu ,yalnızlıgı,korunmasızlıgı ,parasızlıgı goze alarak,yaşamın karşısına dikildigim an oldu...İşte yapayalnızdım,işte beş kuruşum yoktu...artık başkalarının kanatları ile degil  kendi kanatlarımla uçma zamanı ile başbaşaydım...Seçimimi yapmıştım.Kendi hayatımı ,kimseye borçlu olmadan ,emegimi ortaya koyarak,sınırlarımı sınayarak ben var edecektim artık...Ozurlu ve esaret dolu konformizm min kucagından,tum korkutuculuguna ragmen ,yaşamın gobegine sıçramasaydım eger....Daima benim için ongorulen hayatı yaşayacaktım.
Ozgurlugun bedeli daima acı çekmek olmuştur...ozgurluk gulluk gulistanlık bir bahçe degildir.Aksine uçurumlarla ,yokuşlarla dolu uzun bir yolculuktur ozgurluk..Yorgunluk ve gozyaşı ile ulaşabiliriz anca kendimize.Kendi kendini var etmek ....ya da bahanelere sıgınmak....korkularımıza kılıf uydurmak,hatta o kılıflara inanmak.52 yıldır yaşamın içindeyim...kıyısında degil.
Bana biçilen rolu degil ,kendi seçimlerimin sonuçlarını yaşıyorum ..hiç te pişman degilim.Bu iç dokuşu okuyan her kim varsa ...ve kaç yaşında olursa olsun ,kendiyle yuzleşme cesaretini bulsun,ve her zaman bir seçim şansımız oldugunu unutmasın...

21 Temmuz 2014 Pazartesi

biliyorum VARSIN....

Tanrım biliyor ve hissediyorum varsın..Bize ogretilen tum saçmalıkların dışındasın ,muhteşemsin ,bilmedigim ama hissettigim ,kelimelerin anlamını yitirdigi  bir ...bir ..bilmiyorum .. O sun. Amacım      cennetine kavuşmak degil ,bilakis ,cehennem endişesi taşımadan,cezalandırılma korkusu taşımadan ,beklenti ikiyuzlulugu dışında ahlaklı olabilmek....Belki de gerçekten sevgi ile dolmak için once şu kafamdaki çoplukten arınmam gerek.
Şişmanlık,zayıflık ,fakirlik zenginlik,guzellik çirkinlik.....ambalajlar,şık paketler,markalar,ışıklar,dunyası ,golge yok karanlık yok,herşey ortada cascavlak bir çiglik....yıldızların ışıltısı,dalgaların fısıltısı,dolunayın mistik urperticiligi kimin umurunda?AL TUKET YE BİTİR!!!duşunme ,okuma ,hissetme ,bırak kendini şarlatanların oyunlarına.Ama hayır!!varsın biliyorum.....sonsuz bir zarafet sonsuz bir akıl....sonsuz bir ısıksın .....Beni aydınlat ,bana kuçucuk bir umit ver ,senin uçsuz bucaksız deryana dalabilmek için ,beni çagır sagır kulaklarıma daha yuksek sesle bagır,kor gozlerimi sevgi okyanusunda aç......