22 Aralık 2012 Cumartesi

yazar olma hayali

D&R kitapçısından,dostumun hediye ettigi ama benim seçtigim kitabı okumaya başlayınca,tum çocuksu yazarlık hayallerimin suya duştugunu hissettim.Zaten kasa kuyrugunda beklerken,az ilerde iki erkek muşterinin yumruk yumruga birbirlerine girmeleri hiç de hayra alamet degildi gunum için.Kavgadan urkerek dostumu ve kendimi geriye dogru atışım..Kasiyerlerin(bizim sıradaki erkek digeri kız)ilgisinin ,para odemek için bekleşen bizlerden,itişip yumruklar savuran,biri uzun boylu digeri kısa boylu iki adama çevrilmesi.O sırada koskoca magazada hayatın normal akışının bir sureligine durmasına neden olmuştu.Biz şaşkın kitapseverlerin boylesi şık bir avm de ,zengin ,isimli bir kitap,ıvır zıvır magazasında,aksiyon filmlerini aratmayan çabuklukta ve serilikte hamlelerle birbirine saldıran iki gozu donmuş adamı izliyor olmamız ,yeteri kadar ilginç sayılabilirdi dogrusu.Guvenlik gorevlilerinin olaya mudahalesi(kısa boylu olan guvenlikçi bir ara yumrugu aldı çenesine!!o sırada)uzun ve kısa boylu iki guvenlik gorevlisi,kısa ve uzun boylu,ofkeli iki adamı çekiştirirken sakinleşmeleri için...kavga eden uzun adamın beş yaşlarındaki kucuk oglu...Gap yazılı lacivert penyesi kuçuk kot pantolonu ile şaşkın ,korkulu bakıyor..sahipsiz ,kaybolmuş bir hali var.Hayır !!aglamıyor.Kısa kavgacı adamın tatara benziyen yuz hatları,şiş goz kapakları var.Sıkılmış boynunda kırmızı kırmızı parmak izleri..En tuhaf olanı,hiç kufretmeden ve bagırmadan dovuşuyor olmaları..yalnızca birbirlerine odaklanmışlar..sanki sade ikisi var orada.bizler yokuz.Onlarca personel guvenlik gorevlileri,kadın ,erkek ,çocuk muşteri gozleri yok sanki.Bizim bir arkamızda yaşlıca bir adam..elinde bej rengi ,boynunda kırmızı kurdelesi olan bir yılbaşı ayıcıgı.Sıra sonlarında şişman bir kadın..elinde iki dvd..biri Dr jivago!!(hep çıkar karşıma bu film nedense)digerinin adını okuyamadım tombul parmaklarından.Tüm bu olan biteni üç dakika içinde gerçekleşiyor oluşunun hayret vericiliği...Zorla birbirlerinden ayrılan iki adamın mağzada ayrı ayrı köşelere götürülüşü (çocuk da gitti babasının elini tutarak, hala ağlamıyor, vakur ve anlayışlı görünüyor) kasiyerin (bizimki erkek olan, gülerek deli bunlar demesi) Evet hanım efendi kredi kartı? Nakit? Kredi kartı. Hayatın normale dönmesi kucuk dedikodu sesleri yorumlar, sıra kavgasıdır? sanmam. Birşey mi çaldı dersin. Yok öyle değil gibi. Bilmiyoruz hiçbirimiz bilmiyoruz neden dövüştüklerini. Merak ediyoruz evet, ben en çok çocuk için üzülüyorum.

Yeni kitap çantamda, sabırsızım. Hediye edildiği için şükran doluyum. Bir an önce eve ulaşmak istiyorum, hava çok ıslak, hayır yağmıyor. Eriyen kar ıslaklığı kaldırımlarda, vıcık. Telaş soğuk, otobüs geç geliyor, yeni eldivenimin tekini takmış iken. Boş yer var mı? evet var. Oturuyorum ve özenle diğer eldiven tekini takıyorum sağ elime. Az sonra ineceğim gerçi, olsun. Uzun süredir aldığım ilk eldiven bunlar umarım kaybetmem. Eskisi kayıp, rengi kırmızı idi. Kızıma telefon, meyve alayım mı? Hayır alma var evde. Nerde kaldın? Anca, trafik falan napayım.

Ev sıcak çay taze kitap yeni.


Tüm iyi ve kötü yazarlık hayallerimin suya düşüşü. Hayallerimin suya dönüşmesi boz bulanık. Yazarı takdir gıpta düpedüz kıskançlık. Yazdığın tüm saçmalıkları yırtıp atma arzusu. Yazarlığa dair küçük bir umut kırıntısı içinde. Mecbur muyum bu kadar iyi olmaya yahu endişesi. Ucuz ve sıradan yazmalarına rağmen liste başı olan yazar istatistiklerinin muhasebesi. Hafif bir rahatlama hissi. Yazmaya devam nolursa olsun, korkmuyorum. Kaybedecek bir şey yok.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder